Birinci gök-türk İmparatorluğu.

1. Gök-türk imparatorluğu 

~Göktürkler=Kök-Türkler~

Orta Asya’daki Türk kavimleri arasında en bilinenlerden birisi Göktürklerdir. Özellikle Büyük Hun İmparatorluğu dönemindeki göçebe hayatın etkisiyle Türk kültürünü geliştiremeyen Türk ulusları Göktürklerle yerleşik hayata geçmiş ve Orta Asya’daki Türk medeniyeti ve kültürünü temellerini atmışlardır. Göktürkler hakkında bilinen en önemli bilgi kendi milletleri olan Türk kimliğini devlet adından kullanan ilk Türk devleti olarak karşımıza çıkar. Şunu da belirtmemiz gerekirse esasen bu kavim kendini Göktürkler olarak tanımlamazdı. Daha çok Türk devleti olarak anılan bu devlet Orhun Yazıtlarında belirtilen Ökük ve Türük ibaresinden türetilerek “Göktürk” halini almıştır. 
 I. Göktürk İmparatorluğu

*Hunlar döneminde bozkırlarda göçebe olarak kurulan Göktürkler Hun İmparatorluğunun yıkılmasıyla Asya bozkırlarında yaşayan Aşina kabilesine dayanır. Günümüzde Moğolistan olarak belirtilen bölgede Altay eteklerinde Juan Juan İmparatorluğu himayesinde yaşayan Aşina kabilesi, demirci yetenekleri ve zanaatlarıyla devletin demir ve dökme çelik işçiliğini yapıyorlardı. Önceleri daha çok Juan-Juan imparatorluğuna bağlı yaşayan bu kabile aynı zamanda kendi içinde giderek teşkilatlanmış ve gelişmiştir.
*Bumin Kağan
İlk hükümdarı olan Bumin Kağan, 540 yılında kabilenin yönetimine geçerek Aşina kabilesinin başı yani Han’ı oldu. Özellikle bölgede ikiye bölünen Topa İmparatorluğunun doğu ve batı kolları asında mücadele ve Juan-Juan iktidarından çekinen Batı Topa İmparatorluğu Bumin Kağan ile iyi ilişkiler kurmaya çalışmıştır. İli derleyen ve bu nedenle İliğ Kağan olarak da bilinen Bumin Kağanın ölümünde sonra yerine oğlu Kolo   Kağan geçtiyse de iktidarı kısa sürmüştü. Bir yıl sonra Mukan Kağan devletin başına geçti. Mukan Moğol soylu Kitanları yenerek Doğu Göktürk Devletinin sınırlarını Büyük Okyanus’a kadar genişletti. Mukandan sonra tahta Tapo  Kağan geçti. Tapo, Budizm’i kabul eden ve Çini baskı altında tutan yönleriyle giderek devlette yükselmeye başladı.
Doğuda bunlar olurken batıdaki sınırlarını Kırım’a kadar genişleten İstemi Kağan öldü ve yerine oğlu Tardu Kağan geçti. Tardu, 603 yılına kadar hükümdarlığını sürdürdü. Doğuda Ta-pu’nun ölümü üzerine tahta çıkan Tolopien  kurultayda yapılan toplantıda kabul edilmedi. Yerine Ta-ponun yeğeni Şapolio Doğu Göktürk devletinin başına geçti. İşbara Han’ın Apa’nın annesini öldürmesiyle Doğu ve Batı Göktürk devleti arasında ilişkiler bozuldu. İki kardeş devlet artık birbirlerine kin ve düşmanlık besler hale geldiler. Tardu’nun ölümünden sonra Datı Göktürkleri, güçlerinin zayıfladığının bir göstergesi olan, yabguluk ve şadlık adları altında Aşena ailesine mensup kişilere yönetildikten sonra 629 yılında Çin egemenliğine girdiler. Bundan sonra On Oklar adını alarak Türgiş boyunun önderliğindeki boylar federasyonunu şeklinde yüzyılın sonuna kadar Çin hakimiyetinse esir kaldılar.
Doğu Göktürk kağanlığı ise Şi-pi Kağan 619’da ölümüne kadar hakimiyetlerini korumayı başardılar. Ondan sonra görülen İlığ Kağan Çinin başkentini kuşattı ise de tutsak alındı. İlığ Kağan’ın esaretten ölmesiyle I. Göktürk Kağanlığı tamamen yıkılmış oldu.
Aynı tarihlerde Çin İmparatoru Tai-tsung kendisini Türklerin Gök Kağanı ilan ediyordu. Hakanlığa bağlı Türk ve yabancı boylar etrafa dağılmaya başladılar. Bunlardan bir kısmı ise Çine sığındı. 50 yıl süren esaret hayatında Türk budununu toparlama çalışmaları ve Çine karşı başkaldırma hareketleri gözlenir. Bunlardan en ünlüsü Göktürk prensi “Kür-şad” ve kırk çerisinin isyan denemesidir.    

Yorumlar

Popüler Yayınlar